SEVGİLİYE..
İlk dokunduğumda sahip olma ve ait olma hissi belirdi
içimde. Dokunma duygusunun anlamlanması böyle bir şey olabilir miydi?
Hiçbir zaman hiçbir şeyle kıyaslamayacak kadar yukarıda
ötede tuttum adını, sanını.
Bilmediğim kapıları seninle araladım geçen zaman zarfınca.
Her eşikten geçişte takılır mıyız, bocalar mıyız korkusu bir kez bile belirmedi
içimde. Ne garip!
Bir kez bile demedim ki bu adam benim hayatımdan giderse
nasıl olur? Tek bir gün kaygısını yaşamadım.. Avuçlarım ellerini kavrayana
kadar sımsıkı tuttum. Gülüşünü gülüşümle mühürledim.
Ben bu hayatta birine hiçbir
kuşkuya, endişeye, haris duygulara yer vermeden güvendim.
Ne büyük nimet bir insan ömrü adına, ne büyük!
Her anımızın kıymetini bildim, bileceğim. Gözlerimle sarıp
sarmaladım bizi.
En şiddetli kavgalarda dahi sesim kısılıncaya kadar
bağırsam da, sinirden gözlerin yuvalarından çıksa da.. O anlarda dahi sırtımızı
dönmemeyi, dönüp gitmemeyi; tüm yükseliş sona erdiğinde sımsıkı sarılabilmeyi,
güvenmenin gücünü tam da bu anlarda hissedebilmeyi öylesine ölesiye seviyorum
ki!
Güldüğünde gözlerinin kenarlarında beliren kaz ayaklarını,
ağzını tonlamalar yaparak kullandığında dudak kenarlarında oluşan kıvrımlarını,
elini saçına atıp kafanı kaşıdığında alık suratını, ağız dolusu güldüğünde
dişinin ayrıklığını, ruhuma birer gök taşı gibi düşüp yayılan ses tonunu gözlerimi
bir an bile almadan doya doya bakıp, varlığını hissedebilmeyi öylesine
seviyorum ki !
Sadece uyurken değil; bir ortamda konuşmaya başlarken,
günlük işlerini anlatırken, sofra kurarken mesela sana dalıp gitmek en büyük
hobim ve bu hobiyle bir ömür geçirecek olmayı bilmeyi seviyorum.
Aşkın ötesinde, sevmenin gerisinde bir adama tepeden tırnağa
sadece hayran olmaya bayılıyorum!
Aklına, aklınla beni alt edişine, her zaman en mantıklı
cümleyi kurup en saçmaladığım noktada bana uymandan daha tutkulu bir şey
bilmiyorum.
Adın adım olduğundan bu yana bazı kapılarda sendelesek de
hayata oldukça teşekkür ediyorum. Kenetlenmenin, birinin başını okşadığında tüm
acısını içine çekmenin, birinin omzunda ağladığında gülmekten daha keyif verici
olduğunu anlamanın yollarını bize gösterdiği için.
Daha bir seviyorum cümleleri seni anlattıkça. Daha bir merak
ettim annelik duygusunu.
“Bu adamdan ne kadar mükemmel bir baba olur ama” içimde
tekrarlanan bir şarkı nakaratı oldu zamanla.
Düşünsene birlikte yaşlanmak da harika olacak.
Bastonlarımızı çarpıştıracağımız takma dişlerimizi suya
koyup birbirimize getireceğimiz, en mühimi sana ve bana benzeyen evlatlarda
bizi yaşatmayı çok seveceğim.
Daha bir çoğu, kelime dolusu şeyler..
Herkes herkesi çok sevebilir, evlenebilir..
Mükemmel bir çift de olabilir tabii.
Belki herkesinki gibi, belki kimsede olmayan hislerin
çevrelediği kalbimle çok seviyorum seni.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder