19 Şubat 2016 Cuma

          

 SEVGİLİYE..


İlk dokunduğumda sahip olma ve ait olma hissi belirdi içimde. Dokunma duygusunun anlamlanması böyle bir şey olabilir miydi?

Hiçbir zaman hiçbir şeyle kıyaslamayacak kadar yukarıda ötede tuttum adını, sanını.

Bilmediğim kapıları seninle araladım geçen zaman zarfınca. Her eşikten geçişte takılır mıyız, bocalar mıyız korkusu bir kez bile belirmedi içimde. Ne garip!

Bir kez bile demedim ki bu adam benim hayatımdan giderse nasıl olur? Tek bir gün kaygısını yaşamadım.. Avuçlarım ellerini kavrayana kadar sımsıkı tuttum. Gülüşünü gülüşümle mühürledim. 

Ben bu hayatta birine hiçbir kuşkuya, endişeye, haris duygulara yer vermeden güvendim.
Ne büyük nimet bir insan ömrü adına, ne büyük!

Her anımızın kıymetini bildim, bileceğim. Gözlerimle sarıp sarmaladım bizi.

En şiddetli kavgalarda dahi sesim kısılıncaya kadar bağırsam da, sinirden gözlerin yuvalarından çıksa da.. O anlarda dahi sırtımızı dönmemeyi, dönüp gitmemeyi; tüm yükseliş sona erdiğinde sımsıkı sarılabilmeyi, güvenmenin gücünü tam da bu anlarda hissedebilmeyi öylesine ölesiye seviyorum ki!

Güldüğünde gözlerinin kenarlarında beliren kaz ayaklarını, ağzını tonlamalar yaparak kullandığında dudak kenarlarında oluşan kıvrımlarını, elini saçına atıp kafanı kaşıdığında alık suratını, ağız dolusu güldüğünde dişinin ayrıklığını, ruhuma birer gök taşı gibi düşüp yayılan ses tonunu gözlerimi bir an bile almadan doya doya bakıp, varlığını hissedebilmeyi öylesine seviyorum ki !

Sadece uyurken değil; bir ortamda konuşmaya başlarken, günlük işlerini anlatırken, sofra kurarken mesela sana dalıp gitmek en büyük hobim ve bu hobiyle bir ömür geçirecek olmayı bilmeyi seviyorum.

Aşkın ötesinde, sevmenin gerisinde bir adama tepeden tırnağa sadece hayran olmaya bayılıyorum!

Aklına, aklınla beni alt edişine, her zaman en mantıklı cümleyi kurup en saçmaladığım noktada bana uymandan daha tutkulu bir şey bilmiyorum.

Adın adım olduğundan bu yana bazı kapılarda sendelesek de hayata oldukça teşekkür ediyorum. Kenetlenmenin, birinin başını okşadığında tüm acısını içine çekmenin, birinin omzunda ağladığında gülmekten daha keyif verici olduğunu anlamanın yollarını bize gösterdiği için.

Daha bir seviyorum cümleleri seni anlattıkça. Daha bir merak ettim annelik duygusunu.
“Bu adamdan ne kadar mükemmel bir baba olur ama” içimde tekrarlanan bir şarkı nakaratı oldu zamanla.


Düşünsene birlikte yaşlanmak da harika olacak.

Bastonlarımızı çarpıştıracağımız takma dişlerimizi suya koyup birbirimize getireceğimiz, en mühimi sana ve bana benzeyen evlatlarda bizi yaşatmayı çok seveceğim.

Daha bir çoğu, kelime dolusu şeyler..

Herkes herkesi çok sevebilir, evlenebilir.. Mükemmel bir çift de olabilir tabii.

Belki herkesinki gibi, belki kimsede olmayan hislerin çevrelediği kalbimle çok seviyorum seni.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder